-
1 kabarcık
1. انتفاخ [اِنْتِفاخ]2. بثرة [بَثْرَة]3. تضخم [تَضَخُّم]4. تورم [تَوَرُّم]5. فقاعة [فُقَّاعَة]6. نتوء [نُتُوء]7. نفاخة [نُفَّاخَة] -
2 تورم
تَوَرُّم1. kabarcık2. şişkinlikAnlamı: kabarıklık3. kabarıklıkAnlamı: kabarık olma durumu, şişkinlik4. memecik5. şişAnlamı: şişmiş olan yer, şişlik -
3 انتفاخ
اِنْتِفاخ1. kabarcık2. kabarıklıkAnlamı: kabarık olma durumu, şişkinlik3. memecik -
4 بثرة
بَثْرَة1. kabarcık2. sivilceAnlamı: en küçük çıban3. fiskeAnlamı: bedende içi su dolu kabartı4. ben -
5 تضخم
Iتَضَخَّمَ1. kabarmakAnlamı: ağırlığı artmadan hacmi büyükmek, şişmek2. devleşmekAnlamı: çok büyünmek, irileşmekIIتَضَخُّم1. kabarcık2. kabarıklıkAnlamı: kabarık olma durumu, şişkinlik3. memecik -
6 نتوء
نُتُوء1. kabarcık2. kabartma3. kabartıAnlamı: tümsek, çıkıntı, kabarmış yer4. kabarıklıkAnlamı: kabarık olma durumu, şişkinlik5. memecik6. yumruAnlamı: kabartı
См. также в других словарях:
kabarcık — is., ğı 1) İçi su, hava dolu ufak kabartı veya kürecik Bardağın içindeki maden suyu kabarcıklarının pıtır pıtır söndüğü bile duyuluyordu. H. Taner 2) Vücutta oluşan sivilce gibi küçük şişkinlik 3) Kabartı Köy, dağın ortasında, toprak kabarcıkları … Çağatay Osmanlı Sözlük